Öğretmene Verilen Değer Her Şeye Değer
Her alanda kalkınarak vatan ve millet varlığını ilelebet payidar kılma davamızın en sağlam kaynağı olan insanımızı, hayatın her alanı için bilgi ve beceriyle donatarak yetiştiren öğretmenlerimiz, geceyi gündüze katarak akıttıkları terle, geleceğimiz olan çocuklarımızı özveriyle yetiştirme gayretiyle onurlu bir mesleği icra etmektedir.
Ne var ki, yüzyıllık siyasal iniş çıkışların toz dumanı içinde bu onurlu meslek erozyona uğratılmış, öğretmenlerimiz hak ettiği değeri göremez olmuştur. İlim ve irfan kıstaslarının doğasını zorlayarak ideolojik yaklaşan anlayışlar, öğretmenliği toplum mühendisliklerinin aleti ve aracı olarak kullanabilmiştir. 24 Kasım, millet iradesine darbe yapmış 12 Eylül dayatmacılarının, işledikleri kitlesel cürme öğretmenleri de ortak etmek için tahsis ettikleri son uygulamalardan biri olmuştur.
Öğretmenler Günü, öncelikle karşılığını medeniyet değerlerimizin derinliklerinde bulan bir temel üzerinde yeniden inşa edilmeli, darbelerin, darbecilerin, antidemokratik süreçlerin ve endoktrinasyon uygulamasının bir karşılığı olmaktan çıkarılmalıdır. Bu anlamda biz, 24 Kasım’ı tek tipçi, ideolojik şartlanmaların hezeyan nöbetine girmediği, eğitime gereken önem ve öğretmene hak ettiği saygı ana çerçevesinden bakılarak öğretmenlerimizin maddi, manevi problemlerinin aşılması için gerçekçi adımların atıldığı günler olarak görmek istiyoruz. Böyle bir idrak seviyesine sadece bir bugün değil, her zaman ihtiyaç var.
Öğretmen, eğitimin temel unsurudur. Öğretmen olmaksızın eğitim ve öğretim mümkün olmaz. Her şeyden evvel doğrudan insanla ilgili olması, bilgi, sevgi ve sabırla sürdürülmesi sebebiyle öğretmenlik gerçekten çok özel, hassas bir meslektir. Öğretmenler toplumun gerçek mimarlarıdır, öyle olmalıdır. İnsanımızın hamurunu yoğuran, ruhlarını nakış nakış dokuyan onlardır. Bir millet, geçmiş ve gelecek bağlantıları ile varoluş bilgi ve bilincini öğretmenleri ile canlı, sürekli kılar. Öğretmenler asırlar boyu bizi var ve anlamlı kılan bilincimizi, idealimizi inşa ederler. Hayalimizi biçimlendirir, umudumuzu, cesaretimizi, şecaatimizi çoğaltırlar.
Öğretmenin etkilemediği bir kişi, ondan ilgisiz bir faaliyet yok gibidir. Toplumda önem kazanmış her kişi ve her tarihî şahsiyet üzerinde öğretmenlerin mutlaka hakkı ve payı vardır. Hiç umulmayan bir yerde ve zamanda hiç umulmayan insanlar, hayatımızın yön bulmasında, kişilik ve kişiliğimizin istikamet kazanmasında, dahası bütün bir milletin silkinip kendine gelmesinde,unutulmaz bir etkiye sahip olmuşlardır. Yunus, bu anlamda gerçek bir öğretmendir. Hoca Ahmet Yesevi, Mevlana, Necip Fazıl, Nurettin Topçu, Cemil Meriç, Sezai Karakoç, Akif İnan, irfan dünyamızdan beslendikleri ölçüde, tekrar irfan dünyamızı besleyen değerli katkılarıyla gerçek birer öğretmendir. Bu milleti tarihî, kültürel aidiyetleri etrafında bir arada tutan millî şuur, gerçek öğretmenlerin tenviratıyla mümkün olmuştur.
Oysa Bakanlığın yürürlüğe koyduğu bazı düzenlemeler, aldığı tavır ve tutumlar öğretmeni eğitimin aktörü olmaktan uzaklaştırmış, figüranı hâline getirmiştir. Öğretmenlik mesleğinin itibarsızlaştırılmasına ve toplumsal saygınlığını yitirmesine ek olarak öğretmenler mesleklerini icra ederken çeşitli saldırılarla şiddet olaylarına maruz kalmaktadır. Millî Eğitim Bakanlığı, çalışanlarının sorunlarını sahiplenmeli, çözümüne ilişkin çaba göstermelidir. Mevcut öğretmen kadrolarının daha rahat çalışması ve verimli olmaları için kıyafet serbest bırakılmalı, performans değerlendirmesi gibi sıkıntı doğuracak uygulamalar terk edilmelidir. 100 bin öğretmen açığının bulunduğu bir ortamda sözleşmeli ve ücretli öğretmen uygulamasına son verilmeli, öğretmen ihtiyacı kadrolu öğretmenlikle giderilmelidir.
Ayrıca, huzursuzluğa, iş barışının bozulmasına sebep olan, adalet duygusunu zedeleyen mülakat sistemi kaldırılmalıdır.
Ona vereceğimiz önemin kendimize verdiğimiz önemden, göstereceğimiz saygının kendimize duyduğumuz saygıdan kaynaklandığını bilerek, kalplerinin vatan, millet, insanlık aşkı ve idealiyle dolu olduğundan şüphe etmediğimiz öğretmenlerimizi, üstün gayret ve fedakârlıklarından dolayı kutluyoruz.
Kerem YILDIRIM
Eğitim-Bir-Sen Malatya 1 No’lu Şube Başkanı