Eğitim-Bir-Sen Malatya 1 No’lu Şube - Basın Açıklaması 21.06.2017
Öğretmen strateji belgesi, çözüm yerine sorun kaynağı olmaya adaydır
Milli Eğitim Bakanlığınca hazırlanan “Öğretmen Strateji Belgesi 2017-2023”, Resmî Gazete’de yayımlandı. Bu belgede; öğretmenlerimizi ve eğitimi son derece olumsuz etkileyecek şu dört husus öne çıkmaktadır; 1-Öğretmenlere performans sistemi, 2- 4 yılda bir yeterlilik sınavı, 3-Sözleşmeli öğretmen istihdamına devam edilmesi, 4-Rotasyon uygulaması.
Öğretmene değer vermeyen bir strateji asla başarı getirmez
Belge’nin içeriği incelendiğinde gerçeklikten uzak, uygulanabilirliği bulunmayan, çalışma barışını bozacak, kurumsal kargaşaya sebebiyet verecek eylemlerin belirlendiği görülmektedir. Öğretmen Strateji Belgesi’nde sorunlar tam tespit edilememiştir. Eğitimin paydaşlarının görüşlerinden uzak hazırlanmıştır. Bu tür politika belirlemeye yönelik çalışmaların eğitimin tüm paydaşlarıyla özellikle sendikalarla müzakere edilerek hazırlanması, uygulanabilirliği, verimliliği ve toplumsal kabulü açısından son derece önemlidir.
Performans sisteminin hukuki hiçbir dayanağı yoktur. Strateji Belgesi’nde bütün öğretmenler için zorunlu bir performans değerlendirme sisteminin geliştirilmesi öngörülmüştür. Bakanlığın hukuki ve kanuni dayanağı olmayan performans değerlendirmesinde ısrar etmesinin gerekçesi ortada yoktur. Uygulanabilir olmayan dayatmalar yerine eğitimden beklenenler ekseninde öğretmenden beklentiler ortaya konulmalı ve bu doğrultuda öğretmenlere daha fazla destek sağlanmalıdır.
Öğretmen test sınavı yapmak yerine mesleki gelişime odaklanmalıdır. Strateji Belgesi’nde bütün öğretmenlerin her dört yılda bir öğretmen yeterlikleri çerçevesinde yapılacak sınava tabi tutulması öngörülmektedir. Mesleğe girişte KPSS, alan bilgisi sınavı, mülakat, aday öğretmenlikten asli öğretmenliğe geçişte yazılı ve sözlü sınav gibi başka hiçbir kamu görevi için öngörülmeyen türde ve sayıda sınava tabi tutulan öğretmenlerin, her dört yılda bir sınava tabi tutulmasının gerekçesi nedir? Hiçbir gerekçe bu türden ayrımcı bir uygulamayı öğretmenlerimize izah edemez. Öğretmen yeterliliğini test sınavıyla ölçmek yerine öğretmenin mesleki gelişimini sağlayacak ve tamamlayacak, gerekirse modüler tarzda hizmet içi eğitim faaliyetleri planlanmalı, hizmet içi eğitimler, kariyer basamaklarında etkin rol oynamalıdır.
Sözleşmeli öğretmen istihdamından vazgeçilmelidir. Strateji Belgesi’nde kabulü mümkün olmayan bir başka husus, sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına yönelik mevcut yapının güncellenmesi ve geliştirilmesi ile ilgilidir. Sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının daha önceki yıllarda denendiği ama istenilen faydanın zerre kadar sağlanamadığı apaçık bir gerçektir. Daha önce tecrübe edilmiş, sonuçları görülmüş, sürdürülememiş bir uygulamada ısrar yerine geçmişten ders almak gerekir.
Sözleşmeli personelin memur kadrosuna geçirilmesine ilişkin 632 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin dönemin hükümetince ortaya konulan gerekçesi bunun en büyük kanıtıdır.
Eğitime ilişkin reformların kalıcı hale gelmesi, derslerin boş geçmemesi ve sınıflarda sadece kadrolu öğretmenlerin bulunmasına bağlıdır. Bu nedenle, hem yeni öğretmen kadroları ihdas edecek hem de sözleşmeli öğretmen alımındaki hatayı telafi ederek sözleşmeli öğretmenleri kadroya geçirecek; ücretli öğretmenlere iş güvencesi ve kadro sağlayacak yasal bir düzenlemeye ihtiyaç vardır.
Kavimler göçüne (rotasyona) hayır. Strateji Belgesi’nde öngörülen başka bir konu ise Rotasyon sistemi; Eğitim-Bir-Sen olarak bahse konu düzenlemeye yönetmelik taslağının kamuoyuna yansıdığı andan itibaren tepkimizi ortaya koyduk. Rotasyon uygulamasını “kavimler göçü” olarak nitelendirdik. Eğitimin ve öğretmenlerin çözülmesi gereken pek çok sorunu varken rotasyon çözüm değildir. Tam tersine yeni bir sorun oluşturmaktır.
Özet olarak ifade etmek gerekirse, ortada yıllarca gel-git yaşamış nihayet bu hale nasıl geldiği anlaşılamamış, paydaş görüşleriyle beslenmemiş, alanın tecrübelerine yaslanmayan, yeniden ele alınmadığı sürece uygulama şansı olmayan bir belge vardır. Öğretmene hak ettiği değeri takdir etmekten uzak bu belge, eğitimin aktörü olan öğretmeni atlayarak başarı getiremez. Sürdürülebilir ve yönetilebilir bir istihdam politikası oluşturamamasının sorumlusu öğretmenlerimiz değildir. Öğretmenlerin kendi işlerine ve mesleki gelişimlerine odaklanmalarını engelleyecek, çalışma barışını ve kurumsal işbirliğini bozacak zorlama tedbirler yerine öğretmenin rolünü artıracak, motivasyon sağlayacak, adil bir kariyer sistemi kurgulayacak gerçekçi bir stratejiye ihtiyaç vardır.
Kerem YILDIRIM
Eğitim-Bir-Sen
Malatya 1 No’lu Şube Başkanı