İlericilik kisvesiyle birlikte "Hem Din Düşmanlığı" "Hem de Çocuk İstismarı" yapıyorlar
28 Şubat ve 27 Nisan'da süreçleri hatırladığımız tahrik ve manipülasyonlarını açıklamak, birisini yerinde tanıtmak, talimatla yeniden yaratmak, hedef olarak da Diyanet İşleri Başkanlığı'nı seçmişlerdir.Özellikle kadın ve çocuk istismarı meselelerini altlık yapan medya ve bazı STK'lar, senkronize hareket etmekte ; önce medya harekete geçerek çarpıtma, yalan ve iftiralara başvurmak, ardından örgütlü yapılar meseleyi sokağa ve sosyal medyaya taşımaklar.Bu noktada en son örnek, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın "Dini Kavramlar Sözlüğü" nin yayınladığı tanımların çarpıtılıp evlilik yaşıyla ilgili açıklama gibi sunulmuşyla başlatılan karalama kampanyasıdır. Kampanyanın amacı, herkesi üzen istismar fiillerini Diyanet İşleri Başkanlığı 'dan İslam ile bağlantılayarak yalan haberler üreterek meseleyi köpürtmektir. Cuma namazı hutbesinde reşit olmayan kızların evlendirilmelerinin İslah'a uygun olarak, reşit bile duda hılafına evliliğin kabul edilemeyeceğini ifade etmiştir. Memur-Sen olarak bizden tümüyle katılıyoruz.Ama provokatörlere yalan gerekli. Bu açıklamaları esas alıp gereği için vermeden gereken, gerçek dışı beyanatları esas alarak meydanlara inmeyi tercih eden KESK, baştan sona saptırma ve iftiralarla dolu açıklamasıyla; bugüne kadar içine sindiremediği 4 + 4 + 4 eğitim sistemi ve müftülere nikâh kıymet yetkisi verilmesini çocuk yaşta evlilik ve çocuk istismarıyla ilişkilendirmekte, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın çocuk istismarını, tacizi, tecavüzü meşrulaştırdığı iddiasıyla iftirada seviye atlamaktadır.İdeolojik körlüğün, mantığı yok ettiğini biliyoruz; lakin ahlakı bu vesileyle öğrenmiş olduklarını gördüm. Neyse ki, bu ülkede, KESK'in "Diyanet İşleri Başkanlığı kapatılsın, yerine çocuk parkı yapılsın!" Yollu yüksek maliyetli pahalı demirleri satın alacak bir kitle yok. Batıya ram olmayın değer, yalanı iliştirmek için kepazeliklerine milletin cevabı "adam yerine koymamak" olur.Memur-Sen olarak Türkiye'de çocuk istismarı ve erken yaşta evlilik ve kadınlara yönelik şiddetli sonlandırılması için üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmekle yetinmiyor, bu alanda fayda üretecek her çalışmayı, çabayı desteklemeyi mutlak görevimiz olarak görüyoruz. Buna karşın mezkûr kesimler için meselenin çocuk yaşta evlilik ve çocuk istismarı bildirir biliyoruz. Mesele toplumsal yaraları istismar ederek siyasi zemin üretmek ve ideolojik alan açarak, inancımızı ve değerlerimizi hırpalamak, kirletmektir.Memur-Sen olarak, söz konusu kesimlere de yalan haberler yerine Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yayın ve açıklamalarına bakmalarını öneriyor, karanlık dünyaların bir çoğunu aydınlanabileceğini umuyoruz.Yalan ve iftiralarla din düşmanlığı yapanları açıklamak kınamaya dahi değer bulmuyoruz . Kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.
Memur-Sen Malatya Şube Başkanları'na ait.
Mehmet ENGİN
Diyanet-Sen Malatya Şube Başkanı