GENÇ MEMUR-SEN'den BASIN AÇIKLAMASI "KİTAP OKUMA EYLEMİ"
GENÇ MEMUR-SEN MALATYA İL TEMSİLCİLİĞİ BASIN AÇIKLAMASI KİTAP OKUMA EYLEMİ
Okumadığın Gün Karanlıktasın
Bu gün burada, söyleyecek bir sözü bulunmayanlara, ilmin ve irfanın kıymetini idrak edemeyenlere, Şiddet ve kavgadan başka çağıracakları bir davası olmayanlara karşı; Üniversitelerimizin İlim ve İrfan yuvaları olduğunu, Tüm farklılıklarımıza rağmen Şiddete karşı bir olduğumuzu haykırmak için toplandık! Üniversiteli gençliği birbirine düşürmek, şiddet ve terör dalgasını ülkenin tüm üniversitelerine yaymak için kolları sıvayan bu karanlık şer odaklarına karşı , ‘ortak’ bir ses vermek için, bu konuya gereken toplumsal duyarlılığı sağlamak için bugün harekete geçmiş bulunuyoruz.
*Eski Türkiye sevdalılarının karanlık planlarını bozmak için buradayız.
*Ülkeyi kaos eylemleriyle istikrarsızlaştırarak dengeleri bozarak kavgadan rant sağlamak isteyenlere tepkimizi göstermek için buradayız.
*Gençlerin karanlık odalarda projelendirilen oyunlara kapılmayacağını haykırmak için buradayız.
*Tüm provokasyonlara rağmen sağduyu ve soğukkanlılığımızı muhafaza etmekte kararlı olduğumuzu göstermek için buradayız.
*Üniversitelerimiz yakanların, yıkanların, kıranların değil; ilmin, irfanın ve hikmetin peşinde koşan çağın şuurlu ve erdemliği gençliğin yuvasıdır demek için buradayız.
*Ve Savcı Mehmet Selim Kiraz'ı şehit edenleri kınamak, bu alçak saldırıların, milletimizin sahip olduğu birlik ve beraberliğini bundan önce olduğu gibi bundan sonra da yıkamaya yetmeyeceğini deklare etmek için buradayız.
Bugün “meydanlardayız” çünkü, Üniversite gençliğinin içine düşürülmek istendiği tuzağa karşı onların yanında olduğumuzu göstermek istiyoruz. Bu şiddet sarmalından uzaklaşmak için gençliğimizi ”Kitap okumaya, karanlığa karşı bir mum yakmaya” davet ediyoruz”
“Ey Genç Adam! Okumadığın Gün Karanlıktasın” düşüncesini hayatımızın merkezine alarak; çevreye ve insanlara zarar vermeden de bir eylemin yapılabileceğini göstermek için bugün meydanlara indik.”
Sayın Basın Mensupları, Saygı değer katılımcılar
Üniversite gençliğinin şiddet sarmalı ile terör dalgasına maruz bırakılması, ülkenin geleceğine yerleştirilmiş olan bir nükleer bombadır. Üniversiteler, beyin gücü yetiştiren, aydınlarımızın ve önderlerimizin yetiştiği bilim yuvalarıdır. Bilim yuvalarında yetişen gençliğimize kast eden karanlık eller, ülkenin geleceğini sabote etmenin çabası içerisindedir. Geleceğimiz dinamitlenirken sessiz mi kalmalıyız. Şiddetin ve terörün panzehiri olması gereken ilim ve irfan yuvaları, bu şiddet ve kirli provokasyonlara teslim mi olmalı? Buna hayır diyoruz, bütün gücümüzle, bütün benliğimizle, bütün vatanseverliğimizle. Zira dinamitlenen yol Büyük Türkiye’ye giden yoldur!
Tüm gelişmiş ülkelerde üniversiteler, gelişmenin motoru, toplumsal ilerlemenin ana yörüngesini belirleyen kuruluşlar oldular. Türkiye’de de üniversiteler, üniversal, evrensel bilgi üretmenin ve insanlık için değer yaratmanın başat aktörleri olmaları gerekirken, bu ilim ve irfan yuvalarının terör dalgası ile iğdiş edilmelerine müsaade edilebilir mi? Üniversitelerde şiddet ve terör dalgasının yayıldığı bu dönemde, -sessiz kalma’nın bu ülkeye yapılabilecek en büyük kötülük olduğunu düşünüyoruz.
Buradan tüm üniversite gençliğine karşı ortak bir irade çağrısında bulunmak istiyoruz!
Bu çağrı, Büyük Türkiye yolunda emin adımlarla yoluna devam eden ülkemin, üniversite gençliğini, olaylar karşısında ‘SERİNKANLI HAREKET ETMEYE” davet eden bir çağrıdır!.
Bu çağrı, gezide başarılı olamayan, darbe heveslilerine, (küresel ve ulusal piyonlarına) üniversite gençliğini kendi kirli emellerine alet etmek isteyen karanlık mahfillere karşı, ‘BİR SAĞDUYU” çağrısıdır.
Bu çağrı, üniversiteleri terör dalgası ile üniversite gençliğini provokasyonlarla birbirine düşürmek isteyenlerin heveslerini kursakta bırakmak için ‘BİRLİK’ çağrısıdır, “BERABERLİK” çağrısıdır. “OMUZ OMUZA VERME” çağrısıdır.
Sayın Basın Mensupları, Saygı değer katılımcılar
Bu çağrı sana sevgili üniversiteli kardeşim! Genç kardeşim, bilmelisin ki bugün ülke üzerinde giderek artan karanlık bulutlar karşısında, seninle omuz omuza vermek için yanındayız. Ülkesini ve milletini seven, yarınların umudu olan sen, inanıyorum ki, bir süreden beri seni yoldan çıkarıp kirli amaçlarına alet etmek isteyenlere karşı sağduyu temelinde hareket ederek, heveslerini kursaklarında bırakacaksın. Geçmişi hatırla ve buradan ders çıkar! Geçmişte de üniversite gençliği arasında çeşitli ayrımlar çıkardılar, peki suni olarak yaratılan bu şiddet dalgasından kim zarar gördü? Kim kazandı? Şiddetle, kavgayla, terörle bugüne kadar sahi kim kazandı? Bunu en iyi sen anlayabilir, en iyi sen görebilirsin!
Bu çağrı sana sevgili üniversiteli kardeşim! Senden farklı düşünüyor diye, seninle aynı doğrultuda hayata bakmıyor diye, arkadaşına karşı zor mu kullanacaksın, şiddet mi uygulayacaksın! Sen aydın ve özgür düşünen bir birey olarak, “örnek” davranışlar sergilemeyecek kadar basiretinin bağlanmasına şimdi göz mü yumacaksın? Geçmişte de benzer oyunlarla gençliği şiddet sarmalında heder etmişlerdi, bundan ders çıkarmanın zamanı şimdi değilse peki ne zaman?
Öte yandan uyarıyoruz! Türkiye tarihi bir seçim öncesinde, yine karanlık mahfillerin kirli provokasyonlarla ülkeyi kaosa sürüklemek istedikleri bir hassas dönemden geçiyor. Geçtiğimiz günlerde bir savcımızın kalleşçe şehit edilmesi, sözünü ettiğimiz hassas dönemin en önemli olayıdır. Bu cinayeti büyük bir öfke ve nefretle kınıyor, kamuoyunu sağduyuya davet ediyoruz.
Eski Türkiye özlemi duyanlara fırsat vermeyeceğiz. Milleti ve değerlerini hedef alanların senaryolarında yer almayacağız.
Milletimiz ve devletimizin, hem dışarıdan hem de içeriden tezgahlanan kirli oyunlarla, hedef alındığı bir süreçte gençliği yalnız bırakmayacağız.
