19 Aralık 2019 tarihinde Malatya İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde eğitimcilerin genel ve yerel sorunları ile ilgili basın açıklamamız..
Saygıdeğer Eğitim Çalışanları,
Değerli Basın Mensupları,
SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLİK SONLANDIRILSIN
Aileleri bölen, öğretmenin zihnini ailevi sorunlarla meşgul eden, aynı işi yapanlar arasında sosyal hiyerarşi üreten, ücretlerde farklılıklara yol açan "Sözleşmeli Öğretmenlik" uygulamasına son verilmelidir.
Eğitimcilerin eşi ile işi arasında tercihte bulunması çelişkisinden kurtarılması gerekirken, bakanlığın her iki eşin sözleşmeli olması halinde biraraya getirme gayretlerine bir nebzecik sevinen sözleşmeli öğretmenlerden bir kısmının eşinin görev yaptığı Malatya İl Milli Eğitim Müdürlüğü emrine atanmasından sonra eşlerinin bulunduğu merkez ilçelerde alanlarında onlarca ihtiyaç varken, dış İlçelere gönderilmesi İlimizde de sözleşmeli öğretmenlerin üvey evlat görülmesinin ispatıdır.
Bakanlığı da, İl Müdürlüklerini de adalet adına daha duyarlı olmaya davet ediyoruz.
NORM FAZLASI ÖĞRETMENLER RESEN ATANMAMALIDIR
9-31 Aralık tarihleri arası ülke geneli alan değişikliği takvimi olduğundan, normlar sık sık değiştiğinden-değişeceğinden, bu yıl sonunda 8.sınıftan mezun olacak ve seneye 9.sınıfa başlayacak öğrenci sayısı önceki yıllara göre 1 buçuk kat olduğundan seneye ortaokullarda normlar ciddi sayıda düşecektir. Liselerde ise aynı oranda artacaktır. Bu sebepten dolayı bazı İller norm fazlası atamaların ilanını gelecek yıla erteledi.
Bazı iller ilçe içi, il içi isteğe bağlı atama duyurusu yaparken resen atamayı uygulamadı. Bazı iller il geneli tercihleri alıp ilçe içi isteğe bağlıya öncelik verip(ki yönetmeliğe uygun olan uygulama budur) daha sonra resen atamayı özür, bayan gibi durumları da dikkate alarak mevcut görev yerlerinden daha mahrum yerlerdeki kurumlardan ziyade aynı yerleşim yerindeki denk okullar arasında uyguladı. Malatya İl Milli Eğitim Müdürlüğü de en son bu uygulamayı yapmıştı.Yani Doğanşehir merkezdeki norm fazlası öğretmen istemediği halde Gövdeli, Kapıdere'ye, Pütürge'deki Nohutlu, Tepehan'a, Akçadağ'daki Kozluca, Esenbey'e, Darende'deki Ayvalı'ya, Yeşilyurt'taki Gözene, Porga'ya gönderilmediğinden sıkıntılar dillendirilmemişti.
Geldiğimiz son noktada resen yapılan atamalara 3.aşama il geneli boş kalan yerlere yeniden tercih hakkı verilmiştir. Resen atanana il geneli tercih hakkıyla beraber, ilçe içi tercihen atanana da bu hakkın gayri resmi verilmiş olması meslektaşlarımız arasında sıkıntılara sebep olmuştur. Bu uygulama sonucunda resen atanan bazı arkadaşların mağduriyeti giderilmiş olurken, yer yokluğundan veya tercih yapabilecekleri duyurusu yapılmadığından daha yüksek puanlı arkadaşlarımıza da haksızlık yapılmıştır.
Sonuç olarak ilçe içinde mahrumiyet yerlerine resen veya tercihen atananların 3.aşamada il geneli tercihle başka ilçeye atanması halinde sözde resen doldurduğumuz kurumlar yeniden boşalmış olacaktır.
Ayrıca bu uygulama ilçe içi resen veya tercihen atananların tüm ilçelere 3.aşamada tercih yapacağı gayri resmi bir söylem olup, yazıya dökülmediğinden duyanların tercih yaptığı, birçok duymayanın tercih yapamadığı da şikayet olarak bizlere iletilmiş durumdur.
Norm fazlası olduğu kendisine tebliğ edilmediği için tercih yapmayıp resen atananların durumu ayrı bir sıkıntı olup itiraz sonrası iptalin sağlanamaması mahkeme yolunu zorunlu kılmaktadır.
Eşi Malatya'da olup zaten eş özrü mağduru olan bayan öğretmeni Doğanşehir merkezden Gövdeli'ye, aynı durumdaki öğretmeni Pütürge'den Tepehan, Nohutlu'ya göndermek mağduriyeti katlamaktır.
Benzer durumlar oldukça fazla.
Kısacası iller arasında birlikteliğin sağlanamaması bakanlığın,
öğretmenimizin mazeretine rağmen mahrumiyet bölgelerine resen gönderilmesi ilimizin hanesine eksi olarak yazılmıştır.
Çok az ilde Malatya durumu yaşanıyor. Bu durumda olan Tokat, Ankara gibi bazı illerin duyuruya rağmen resen atamayı iptal etmeleri de Malatya için beklentileri daha da arttırmıştı.
Bu konudaki beklenti, seneye ortaokul ve liselerin normları önemli ölçüde değişeceği için norm fazlası atamalarının durdurulmasıdır.
Zaten her ilçedeki norm fazlası öğretmenler ilçe içi ihtiyaç doğan yerlere sene sonuna kadar görevlendirilmiş olup, herhangi bir kamu zararı da sözkonusu değildir.
Yetkilileri, mağduriyet oluşturacak resen atamaları iptal etmeye davet ediyoruz.
Ayrıca il içi atamalarda ciddi mağduriyetlere sebep olan sıranın bir defa ve zamansız çalıştırılmasına son verilip, yıl boyunca belli aralıklarla çalıştırılması uygun olacaktır.
KAPATILAN OKULLARIN ÖĞRETMENLERİNE ÖNCELİK TERCİH HAKKI VERİLMELİYDİ
1.Geçen yaz tatilinde Suriyeli öğrencilerin diğer okullarımıza nakli sonucunda kapatılan Mevlana Anaokulu, Akşemseddin İlkokulu ve Süleyman Şah Ortaokulu öğretmenlerinin Norm Fazlası Öğretmenlerin Atama duyurusundan önce İlçe emrine alınmadan öncelik İlçe olmak üzere İl geneli tercih ile yerleştirilmiş olmaları daha isabetli olurdu. Okulu kapatılan arkadaşlarımızın kurumunda norm fazlası arkadaşlarımızla beraber değerlendirilmesi kurumu/okulu olmayan Mevlana Anaokulu,Akşemseddin İlkokulu ve Süleyman Şah Ortaokulu öğretmenlerinin yerleşmelerinin zora girmesi anlamına gelmektedir. Daha önceki uygulamalarda okulu kapatılan öğretmenlere İl geneli münhal yerler için ayrıca duyuruya çıkılıyorken bu yıl aynı uygulama yapılmadı.
İller arasında bu konuda ayrı uygulamalar da Bakanlığımızın bir handikapıdır.
Bu konuda gecikmeli de olsa öğretmenlerimizin lehine bir çalışma bekliyoruz.
GÖREVLENDİRMELERDEKİ KEYFİYETE SON VERİLMELİDİR
Eşi merkez ilçelerde olup özür grubuna rağmen yıllarca mağdur olan meslektaşım resen atama ile daha uzak bölgelere atanıp mağduriyeti katlanır iken, hiçbir mazereti olmayanın dış ilçelerden çeşitli birimlere çekilmesi, birçoğu haketmiş olsa bile izah edilmesi gereken bir durumdur. Emanet, ehliyet, liyakatin esas alındığı ve kıstasların net olup, herbir arkadaşımızın nasıl atanacağını, ne şekilde görevlendirilebileceğini, hakedip etmediğini bilmesi gerektiğine inanıyoruz.
GÖÇEBE OKUL GARABETİNE SON VERİLSİN
Her yıl milyonlarca lira yatırıma rağmen plansızlık, istişare anlayışından uzak olma sonucu Okul-Kurum binaları değiştirilip taşınmaktadır. Uzun vadeli düşünmeden ve tüm paydaşları işin içine katmadan alınan karardan bir yıl sonra vazgeçildiğine ve tekrar ani bir kararla okul müdürüne
-"3-5 gün içinde okulunu bu sefer şuraya taşıyacaksın" telkinleri veliyi de, öğrenciyi de, öğretmeni de, okul idaresini de sıkıntıya sokmaktadır.
Mali kaynakları da, tabiri caizse İnsan kaynağını da harcamamak için uzun vadeli planlamalar tüm paydaşlarla istişare sonucu yapılmalıdır.
EĞİTİMCİYE ŞİDDETİ SONLANDIRMAK İÇİN YASAL DÜZENLEME YAPILMALIDIR
Ülkemizde ve ilimizde eğitimci arkadaşlarımız gün yok ki hakaret görmesin, şiddete maruz kalmasın. Köklü çözüm öğretmenin itibarını sağlayacak ve şiddet sahibini birtakım haklardan mahrum edecek Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun çıkarılmasındadır. Sabırsızlıkla bekliyoruz.
EĞİTİM-ÖĞRETİM SINIFI DIŞINDAKİ ÇALIŞANLARIMIZIN SORUNLARI ÇÖZÜM BEKLİYOR
Hizmetli, Memur, Şef, Teknisyen, Tekniker, Şoför ve diğer eğitim çalışanı arkadaşlarımızın özlük hakları iyileştirilmelidir. Mesai mefhumuna takılmadan gecesi gündüzü belli olmayan arkadaşların en doğal hakkı mesai dışı ücreti güncellenerek ödenmelidir. Komik olan giyim yardımı gibi ödenekler de güncellenmelidir.
SORUŞTURMA-CEZA UYGULAMALARINDAKİ BONKÖRLÜĞE KARŞI ÖDÜL DAĞITIMINDAKİ CİMRİLİK VE ADALETSİZLİK SON BULSUN
Dünya kadar sıkıntısı olan eğitim çalışanlarının en basit bir durum karşısında soruşturma geçirip ceza verilmesi çabalarına karşılık ödül sistemindeki tıkanıklığın sebebi de yine keyfiyettir. Liyakati dikkate almadan başarı belgelerinin özel irtibata göre şekillenmesine ülkemizin birçok yerinde rastlayabiliyoruz.
Ancak Malatya'mızda "Beslenme Dostu.." projesi kapsamında ödül alan okul idarecilerine başarı belgesi verilmesi yazısına rağmen İdareci arkadaşlarımızın bir kısmına verilip bir kısmına verilmemesinin keyfiyetten öte bir anlamı yoktur. Belge takdim edilen tüm arkadaşlarımızın da hakkettiğine inanıyoruz.
Yılın Öğretmeni seçimi İlimizde komediye dönmüştür. Kıstasların net olduğu ve komisyonun yoğun çabası sonucu sıralama yapılmış ve en yüksek puanlı ismin bakanlığa bildirilmesi gerekirken 4.sıradaki isim Bakanlığa bildirilmiştir. Bakanlık ödül töreni gününe birkaç gün kala, yazımıza cevap verme sıkıntısı yaşanınca 1.olan meslektaşımızdan gitmek istemediğine dair dilekçe isim bildirildikten bir ay sonra alınmış, 2.sıradaki meslektaşımız gitmek isteyince her ilden 1, Malatya'dan 2 meslektaşımız Ankara'ya gönderilerek bir karmaşaya sebebiyet verilmiştir. Lütfen, adam kayırmadan işimizi kurallara göre yapalım ve eğitim çalışanları arasında barışa katkı sağlayalım.
İL-İLÇE YÖNETİCİLERİ ÜSLUBUNA DİKKAT ETMELİDİR
Bütçe başta olmak üzere birçok sorunu olup , kurumunu geliştirmek için çırpınan okul idarecilerimizin Öğretmen ile veli arasında kalması şurada dursun bir de İl-ilçe yöneticilerinden bir kısmının destek yerine bazen baskı yaptığı şikayetlerini almaktayız. "Eğitimde lokomotif öğretmendir" anlayışından hareketle öğrenciyi başarıya götürecek yöntemin öğretmenin moralini yüksek tutmaktan geçtiğine inanıyoruz. Öğretmene rağmen Okul Yöneticisi, okul yöneticine rağmen ilçe yöneticisi, İlçe yöneticisine rağmen il yöneticisi başarı elde edemez. O halde okul yöneticisi öğretmenin, İlçe yöneticisi okul yöneticisi ve öğretmenin, İl yöneticisi de, İlçe yöneticisi, okul yöneticisi ve öğretmenin moral-motivasyonuna katkı sağlamak zorundadır.Bir eğitim çalışanının dokuz doğrusunu görmeyip bir yanlış veya eksiğine takılıp moralini bozmanın iyi yönetici vasıflarından olmadığı kanaatindeyiz. Eğitimin hangi kademesinde olursa olsun her şahıs bir nefis taşımaktadır. Birbirimize görevimizi hatırlatmak ile hakaret etmeyi karıştıran yöneticileri daha dikkatli olmaya davet ediyoruz.
Katılımlarınızdan dolayı her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyor saygılar sunuyorum.
Hüseyin SÖYLEMEZ
Eğitim Bir Sen Malatya 1 No'lu Şube Başkanı