Eğitim-Bir-Sen Malatya 1 No’lu Şube Kadınlar Komisyonu BaşkanıNurhan BİLİCİ Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada şunları söyledi.
Toplumun Gerçek Mimarları Kadınlardır
8 Mart Dünya Kadınlar Günü, kadınların haklarını aramak, çalıştıkları işin karşılığı olan ücreti alabilmek ve doğum izni talepleriyle başlattıkları mücadele mirasının yıldönümüdür.
Kadına dair sorunların seküler bir mantıkla imajlar üzerinden değerlendirilmesi, konunun tüm boyutlarıyla ele alınmasına engel olmaktadır..
Sağlıklı bir toplumsal yapılanma, güven veren insani ilişkiler, insan insanın kurdu değil; yurdu olduğu huzurlu bir toplum için kadınlar hayatın her alanında aktif rol almalı, yaratılıştan getirdikleri hasletleri doğrultusunda yönetimin de, üretimin de, eğitimin de, örgütlenmenin de içinde yer almalıdır.
Eğitim-Bir-Sen olarak 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla aşağıdaki hususlara dikkat çekiyor ve taleplerimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz:
- Kadınlar medyanın ve ekonominin vitrin malzemesi olarak kullanılmamalıdır.
- Bütün kadınlar eğitim ve çalışma hayatına özgür ve özgün halleriyle katılabilmelidir.
- Kadınların sosyal ve ekonomik yaşamda yerini almalarına yönelik hak uygulamaya dönüşmeli, yasal pürüzler ortadan kaldırılmalıdır.
- Kadınların çalışma ve sosyal hayatta önlerine konulan bariyerler kaldırılmalıdır.
- Kadınların inanç hürriyetlerinden gelen doğal hakları ve yaşam biçimleri anayasal düzenleme yapılarak güvence altına alınmalıdır.
-Şiddet gören kadınların korunmasına yönelik atılan adımlar caydırıcı ve toplum vicdanını rahatlatıcı düzeyde olmalı, yenileriyle güçlendirilmeli, can emniyeti sağlanmalıdır.
-Ülkemizde mülteci-ilticacı kavramları ile adlandırılan çok sayıda sığınmacı bulunmaktadır. Oysaki bizim inancımızda bu kardeşlerimiz muhacirdir, hicret etmiştir. Bu sebeple bu kardeşlerimize sahip çıkmalı, muhacir kadın olma kavramı konusunda farkındalık oluşturmalıyız.
- Kayıt dışı istihdamın önemli bir bölümünü oluşturan kadınların iş güvencesine yönelik çalışmalar hızlandırılmalı; kamu kurum ve kuruluşlarında taşeron kadın işçi çalıştırılmasına bir an önce son verilerek bunlar kadroya geçirilmelidir, bu yöndeki yasaların uygulanması için de titizlik gösterilmelidir.
- Televizyonlarda çocuk, kadın ve aileyi hedef alan programların genel ahlak ve toplum yapısını zedeleyici özellikleri sebebiyle yozlaşma son sürat devam etmektedir. RTÜK ve Başbakanlık Kadının Statüsü ve Genel Müdürlüğü görevini yapmalıdır. Başta kadınlar bu seviyesiz programların malzemesi olmaktan kurtulmalı, kadın örgütleri bu tahrip edici programların yayınlanmaması için insiyatif geliştirmelidir.
- Kadının üreten bir güç olduğu kabul edilmeli ve "tüketen ve tükenen obje olma" anlayışı kırılmalıdır.
- Antidemokratik süreçlerde inancı, kimliği ve kişiliği nedeniyle mahrum edilen ve bedel ödetilen kadınların bütün hakları iade edilmelidir.
-Kadını metalaştıran zihniyete karşı kadında farkındalık oluşturmak, üreten ve ürettiğini bereketli kılan kadının merhametli elini güçlendirmek için eğitim şartları iyileştirilmelidir.
- Topluma rol-model olarak sunulan modern kadın tipine karşılık, kendi değerleriyle beslenmiş, inanç- bilgi ve kültürle donanmış kadın tipinin örnek olarak kendini ifade edebilmesi için kadınlar desteklenmelidir.
Bu günün, kadınların sorunlarına dikkat çekme açısından bir fırsat olduğunu düşünüp, bütün kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü, sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir dünya temennisiyle en içten duygularımızla kutluyoruz.